Günaşırı 1 çay kaşığı bal tüketilmeli!
İSTANBUL (İGFA) –Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, arıların bitki kaynaklarından topladıkları nektarı metabolize ederek bala dönüştürmelerinin biyokimyasal bir süreç olduğunu belirterek, doğal bir gıda olan bala dışarıdan herhangi bir madde eklenmesi veya herhangi bir maddenin çıkarılmasının gerekli olduğunu söyledi. Balın doğal yapısında bulunması kanun ve yönetmeliklerle yasaklanmıştır.
Yiğit, bal doğal antioksidan özelliği olan bir besindir. Bir çalışmanın, koyu renkli balın antioksidan içeriğinin açık renkli baldan daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bal, sindirilmesi kolay, besleyici ve birçok hastalığa karşı koruyucu ve terapötik özelliklere sahip fonksiyonel bir besindir. İçerdiği vitaminler, mineraller, organik asitler, flavonoidler ve enzimler.” “Bal aynı zamanda potasyum, fosfor, demir, magnezyum, sodyum, manganez, klor, kükürt ve iyot gibi insan vücudunun ihtiyaç duyduğu mineral maddeleri içeren zengin bir besin kaynağıdır” dedi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DE DESTEKLİYOR
Balın bakteri, virüs ve mantarlara karşı vücudun bağışıklık sistemini desteklediğine dikkat çeken Yiğit, “Özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek ve soğuk algınlığından korunmak için tüketilmesinde fayda var. Bal ayrıca içerdiği flavonoidler sayesinde kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Birçok bilimsel çalışma balın, mide ülserlerinin ana nedeni olan Helicobacter pylori bakterisinin büyümesini yavaşlatarak hastalığın etkisini azalttığını bildirmiştir.” Sanki konuşuyordu.
PORSİYON KONTROLÜNE DİKKAT!
“Bal çok sağlıklı bir besin ama tüketildiğinde porsiyon kontrolü çok önemli.” Yiğit, yüzde 82 karbonhidrat, yüzde 1 vitamin, mineral ve biyoaktif bileşik içerdiğini, şeker içeriğinin oldukça yüksek olması nedeniyle diyabetli bireylerin tüketirken çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.